İşçi Haklarının Korunmasında Dikkat Edilmesi Gerekenler tanıklık

Tanıklık Yapan İşçi İşten Çıkarılabilir mi?

İşveren Aleyhine Tanıklık ve Haklı Fesih Hakkı

Çalıştığınız işyerine dair bir davada tanıklık yaptınız. Gerçeği söylediniz. Yalnızca yaşananı aktardınız. Ancak sonrasında işyerindeki tavırlar değişti. Göz temasından kaçınanlar, uzak duran yöneticiler, bir anda değişen görev yeriniz… Ve sonunda gelen işten çıkarılma.

Peki işveren aleyhine tanıklık yapan bir işçi gerçekten işten çıkarılabilir mi?

Bu yazımızda, tanıklık hakkının hukuki niteliğini, işverenin bu tanıklık sonrası alabileceği aksiyonları, mobbing ve ayrımcılık durumlarını, ve işçinin haklı fesih hakkını detaylı şekilde ele alıyoruz.

İşçi Tanıklığı Hukuki Bir Görevdir

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 245. maddeye göre tanıklık, istisnai haller dışında reddedilemeyen yasal bir görevdir. Tanıklık yapan kişi, mahkemeye doğruyu söylemekle yükümlüdür. Aksi takdirde Türk Ceza Kanunu (TCK) 272. madde gereğince “yalan tanıklık” suçundan cezalandırılabilir.

📌 Unutulmamalı: Her doğruyu her yerde söylemek belki marifet değildir. Ama mahkemede doğruyu söylemek marifet değil; mecburiyettir.

İşveren Aleyhine Tanıklık Haklı Fesih Gerekçesi Olamaz

İş Kanunu’nda tanıklık yaptığı için işten çıkarılan işçinin durumu açık bir şekilde haksız fesih olarak değerlendirilir. Tanıklık, işverenin güvenini sarsmak ya da sadakatsizlik olarak kabul edilemez.

 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2010/35500 E., 2012/44486 K., 27.12.2012 tarihli kararında çok net:
“Tanıklık yaptığı gerekçesiyle iş akdi feshedilen işçi, haksız şekilde işten çıkarılmış sayılır.”

Bu nedenle tanıklık gerekçesiyle işçinin iş akdine son verilmesi, kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacakları açısından işverenin tazminat yükümlülüğü doğurur.

Tanıklık Sonrası Mobbing: Haklı Fesih Sebebi midir?

Tanıklık yapan işçiye karşı;
– Görev yeri değişikliği,
– Sürekli uyarı yapılması,
– Sosyal dışlama,
– Hakaret, küçümseme,
– Yöneticiler tarafından tehdit,

gibi sistematik baskılar uygulanıyorsa bu durum mobbing olarak değerlendirilebilir. İşçi, bu baskılar nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu m.24/II gereğince haklı nedenle iş akdini feshedebilir.

Ayrıca elden maaş ödenmesi, SGK’ya düşük prim bildirilmesi, yıllık izinlerin eksik kullandırılması, hafta tatilsiz çalıştırılma gibi uygulamalar da haklı fesih sebepleri arasında yer almaktadır.

Tanıklıktan Kaçmak Mümkün mü?

HMK m.247’ye göre tanıklık yapmak, yalnızca aşağıdaki özel hallerde reddedilebilir:
– Ailevi yakınlık (eş, anne-baba, çocuk vb.)
– Mesleki sırlar (avukat, doktor, mali müşavir gibi)
– Kişisel zarar riski

Bu sınırlı haller dışında tanıklıktan kaçınmak mümkün değildir.

Sonuç: İşçinin Tanıklık Hakkı Güvence Altındadır

İşyerinde adaletsizliğe sessiz kalmayan, mahkemede doğruları cesurca dile getiren bir işçinin cezalandırılması hukuka aykırıdır. Tanıklık, işçinin sadakat borcunu ihlal etmez; aksine hukukun gereğini yerine getirmesidir.

Tanıklık yaptığı için işten çıkarıldığını düşünen veya tanıklık sonrası baskı gören işçiler, haklarını aramaktan çekinmemelidir. Böyle bir durumda iş hukuku alanında uzman bir avukata başvurmak, sürecin doğru yürütülmesi açısından büyük önem taşır.

Siz de tanıklık sonrası işyerinde baskı görüyor ya da işten çıkarıldıysanız, Gaziantep’te iş hukuku konusunda uzman desteğimizle yanınızdayız.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avukata Soru Sor
Call Now Button