Kadın ile erkek karşılıklı oturmuş ve her ikisi de ellerini birleştirmiş ve masaya koymuş .Ellerinin yanında birer tane anahtar ve tam ortada bir tokmak var

Boşanma Kesinleşti ama Eski Eş Evden Çıkmıyor: Ne Yapılmalı?

Bir düşünün…
Boşanma davası bitti, karar kesinleşti, nüfusta medeni haliniz “bekâr”, sosyal medyada “özgür ruh”, WhatsApp’ta “yeni başlangıçlar” yazıyor…
Ama bir problem var: Eski eş hâlâ evde!

🍵 Mutfakta çayını koyuyor,
📺 Salonda televizyon izliyor,
🧺 Ütü masası hâlâ ortada.

Bir noktadan sonra insan “acaba evi ben mi terk etsem?” diye düşünmeye başlıyor.

Durun…
⚖️ Hukuk tam bu anda devreye giriyor ve Yargıtay öyle net bir karar veriyor ki, konuya dair tüm sis dağılıyor.


🏠 Boşanma Kesinleşince Eski Eşin Konut Hakkı Biter

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 30.09.2020 tarihli, E. 2018/5547 – K. 2020/5592 sayılı kararı tam olarak bu meseleyi ele alıyor.

Kararda geçen şu ifade, aslında tek cümleyle her şeyi özetliyor:

🔍 “…….Boşanmanın kesinleşmesi ile kayıt maliki olmayan eşin taşınmazı kullanma hakkı kendiliğinden sona erer………………”
(Yargıtay 8. HD., 30.09.2020, E. 2018/5547, K. 2020/5592)

Yani eski eşin o evde bulunması artık hukuki bir dayanağa sahip değildir.
Bu andan itibaren kullanılan her gün, haksız işgal niteliğindedir.

Ve bunun doğal sonucu da bellidir:
• 💰 Ecrimisil (haksız işgal tazminatı)
• 🚪 Müdahalenin meni (evin boşaltılması)


👶 Peki herkes için aynı mı? Hayır… Çocuk varsa tablo biraz değişiyor

Yargıtay, ince bir ayrım yapıyor:

1️⃣ Müşterek çocuk YOKSA:

Eski eş boşanma kesinleştiği anda tam anlamıyla haksız işgalci olur.
İhtar bile gerekmiyor.
Doğrudan:
• 💰 Ecrimisil davası
• 🚪 Müdahalenin meni davası açılabilir.

2️⃣ Müşterek çocuk VARSA:

Bu defa çocukların üstün yararı devreye giriyor. Bu nedenle:
• 📩 Önce ihtar, makul süre verilir.
• 🕒 Sonra boşaltılmazsa ecrimisil + müdahalenin meni davası açılır.

Yani hukuk, çocuğun düzeni bozulmasın derken mülkiyet hakkını da göz ardı etmiyor; tamamen dengeli bir yaklaşım.


📌 Yargıtay’ın Kritiği: “Sicilde malik olmayanın hakkı yoktur”

Kararda en net cümlelerden biri de şu:

“……Kayıt malikinin boşandığı eş, sicilde malik olmadığı sürece taşınmazda hak iddia edemez………..”
(8. HD., 30.09.2020 T., E. 2018/5547, K. 2020/5592)

Yani eski eş “yahu burası yıllarca benim de yuvamdı” dese bile,
Yargıtay buna şöyle bakıyor:

👉 “Yuva olmak ayrıdır, mülkiyet hakkı ayrıdır.”


Boşanma kesinleşmeden adım atılamaz.

Bu da önemli bir nokta.
Boşanma kararı kesinleşmeden hiç kimse kimseyi evden çıkaramaz.

Neden?
Çünkü hukuk hâlâ “evlilik birliği devam ediyor” der.

Ancak kesinleşme şerhi alındıktan sonra işler tamamen değişir.
O noktada artık “evli çift evi” değil, tapudaki malik kimse onun evi statüsüne döner.


🗺️ Vatandaş için Yol Haritası

✔ Boşanma kesinleşmesini bekleyin
✔ Kesinleşme şerhini alın
✔ Çocuk yoksa direkt dava
✔ Çocuk varsa önce ihtar
✔ Ecrimisil + müdahalenin meni birlikte istenebilir
✔ Haksız işgal devam ettiği sürece geçmişe dönük tazminat hesaplanır


🧠 Son Söz

Boşanma bir duygusal, fiziksel ve resmi ayrılıktır, evet…
Ama hukuken sonuçları çok daha keskin ve nettir.

Bir kişi boşanıp malik olmadığı bir evde kalmaya devam ediyorsa…
Bu romantizm değil, hukuken haksız işgaldir.

Ve Yargıtay’ın dediği gibi:
“Hak sahibi tapuda yazandır.”

Boşanma yeni bir sayfa açar ama mülkiyet hakkı ayrı bir kitap gibidir;
hiçbir eski eş, o kitabın sayfalarını çeviremez.


Saygılarımla
Gaziantep Barosu Avukatı


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir