Banka hesaplarını başkalarına kullandırma veya kiralama olgusu, son yıllarda nitelikli dolandırıcılık suçlarının en çok başvurulan yöntemlerinden biri hâline gelmiştir.
Bu süreçte kimi hesap sahipleri gerçekten mağdur olurken, kimileri de menfaat karşılığı hesaplarını bilerek suç örgütlerine açarak ağır cezai risklerle karşı karşıya kalmaktadır.
Dolandırıcılık fiilinin bilişim sistemleriyle veya bankacılık altyapısı kullanılarak işlenmesi hâlinde, olay çoğunlukla TCK 158/1-f kapsamında nitelikli dolandırıcılık olarak değerlendirilir. Bu nedenle hesap sahipleri için cezai sorumluluk, sanılandan çok daha geniş bir çerçevede incelenmektedir.
🎯 1. Banka Hesabını Kullandırmanın Cezai Niteliği
Hesabını başka kişiye veren veya kullandıran kimseler, somut olaya bağlı olarak:
- Fail,
- Müşterek fail,
- Yardım eden (suça iştirak)
sıfatlarıyla yargılanabilmektedir.
📌 Burada belirleyici ölçüt “kasttır”.
Hesap sahibinin, hesabın suçta kullanılacağını bilmesi, öngörmesi veya kabul etmesi, cezai sorumluluğu doğuran kilit unsur olarak karşımıza çıkar.
“Sırf hesabın başkasınca kullanılmış olması, tek başına TCK 158 kapsamında mahkûmiyet için yeterli değildir.”
🧠 2. Kastın Varlığı Nasıl Belirlenir? (Bilme – Öngörme – Kabullenme)
Kast, ceza hukukunda her zaman bir ispat meselesidir. Failin iç dünyasına ilişkin bir unsur olduğu için, ancak:
- kendi beyanıyla, veya
- dış dünyadaki somut emarelerle
ispatlanabilir.
🔍 Kast için temel kriterler:
- Failin, hesabının suçta kullanılabileceğini görmesi,
- Bu ihtimali öngörmesi,
- Buna rağmen “tamamdır” diyerek işlemi kabullenmesi.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta:
“Soyut bir bilme ihtimali kast için yeterli değildir; somut olgulara dayalı farkındalık aranır.”
Özellikle ekonomik olarak kırılgan grupların (öğrenciler, işsizler, emekliler, mülteciler) hedef alındığı sahte iş ilanları, kolay para vaatleri gibi yöntemlerde, kast araştırması çok daha hassas yapılmalıdır.
🔎 3. Hesabını Kullandıran Kişi Hangi Durumlarda Sorumlu Tutulur?
Uygulamada savcılık ve mahkemeler, hesap sahibinin kastını tespit ederken özellikle şu emareleri değerlendirir:
🟦 Hesap sahibinin menfaat elde edip etmediği
- “Komisyon”, “eft başı ücret”, “hesaba para gelsin çek gönder” teklifleri
kast yönünden en güçlü emarelerden biridir.
🟦 Parayı bizzat çekip çekmediği veya havale edip etmediği
- ATM’den bizzat çekim,
- Online bankacılıkla failin hesabına aktarma
kastı kuvvetlendirebilir.
🟦 Fail ile sosyal veya iş ilişkisi olup olmadığı
- güven ilişkisi, akrabalık, iş ilişkisi
olayın yorumunu tamamen değiştirebilir.
🟦 İşlemlerin olağan bankacılık akışına aykırılığı
- kısa sürede yüksek meblağ giriş-çıkışları,
- açıklamasız transferler,
- farklı şehir/gün/saat desenleri
şüphe uyandırıcı kabul edilir.
⚖️ 4. Yargısal Uygulama ve Eleştiriler
Uygulamada bazı kararlarda, hesap karşılığı sağlanan menfaatin kastın varlığına delalet ettiği yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır. Ancak:
“Menfaat temini, kast için tek başına yeterli değildir; sadece güçlü bir emaredir.”
Doktrinde ve uygulamada zaman zaman kast araştırmasının yetersiz olduğu, sadece hesap hareketlerine bakılarak mahkûmiyet kurulduğu yönünde eleştiriler de mevcuttur.
Bu nedenle her dosyada, hesap sahibinin gerçek bilgi düzeyi, olayın akışı, ilişkiler ağı ve somut davranışları birlikte değerlendirilmelidir.
🧩 5. Suçun Tüm Unsurlarının Bir Arada Bulunması Zorunludur
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için:
- Hileli davranış,
- Mağdurun aldatılması,
- Zarar,
- Fail yararı,
- Kast
unsurlarının birlikte bulunması gerekir.
Bu nedenle:
“Hesap sahibinin, hesabının suçta kullanıldığını bilmediği ve makul hiçbir emarenin olmadığı hâllerde, yalnızca menfaat aldığı için nitelikli dolandırıcılıktan cezalandırılması hukuka aykırıdır.”
Soruşturma ve kovuşturmalarda bu unsurların somut delillerle ortaya konulması zorunludur.
📘 6. Ek Bir Not: 5549 Sayılı Kanun Kapsamındaki Sorumluluk
Banka hesabının menfaat karşılığı kullandırılması, ayrıca:
📌 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu m.15
kapsamında “yükümlülüğe aykırı davranma” suçunu da oluşturabilir.
Bu suçun cezası:
➡️ 6 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası.
Dolayısıyla hesap sahipleri hakkında hem TCK 158 hem de 5549 m.15 yönünden işlem yapılabilmektedir.
📍 SONUÇ
Banka hesabını başkalarına kullandırma eylemi, özellikle son yıllarda nitelikli dolandırıcılık dosyalarının en kritik ayağını oluşturmaktadır.
Bu nedenle:
- Hesap sahiplerinin bilinçli mi, yoksa aldatılarak mı bu sürece dahil oldukları,
- Olayın başından sonuna kadar kastın nasıl oluştuğu,
- Suçun tüm unsurlarının somut delillerle ispatlanıp ispatlanmadığı
titizlikle değerlendirilmelidir.
Aksi hâlde, suç örgütlerinin asıl failleri yerine, yalnızca hesabını kullandıran kişiler ağır cezalarla karşı karşıya kalabilmektedir.
**🟦 Örnek Vaka – 1
“Öğrenciye İş Vaadiyle Hesap Kullandırma”**
🎬 Olay:
Üniversite öğrencisi M., sosyal medyada “kolay para kazanma – evde paketleme işi” ilanı görür. İlanı veren kişi, ödemelerin şirkete ait muhasebe sisteminden yapıldığını, bu nedenle “paraların önce M.’nin hesabına geçmesi gerektiğini” söyler.
M.’ye her işlem için %5 komisyon vaat edilir.
İlk gün M.’nin hesabına 18.500 TL gelir. M., parayı ATM’den çekip karşı tarafa teslim eder. Aynı gün yüzlerce kişiden dolandırıcılık ihbarı yapılır ve para akışının M.’nin IBAN’ından geçtiği tespit edilir.
⚖️ Hukuki Değerlendirme:
- M. suçun “asıl fail” değil, fakat hesap temini yoluyla suça yardım eden konumundadır.
- M.’nin komisyon alması, parayı bizzat çekmesi, şirketle hiçbir gerçek sözleşmesinin olmaması → kastın lehine kuvvetli emareler oluşturur.
- “Ben sadece iş ilanına kandım” savunması yapılabilir; ancak somut emareler M.’nin en azından öngörü ve kabullenme (olası kast) düzeyinde sorumluluğunu gündeme getirir.
📌 Muhtemel Sonuç:
M. hakkında TCK 158/1-f kapsamında nitelikli dolandırıcılığa yardım suçundan dava açılır.
Komisyon miktarı az olsa bile ceza sorumluluğundan kurtulması zor bir dosyadır.
**🟩 Örnek Vaka – 2
“İşsiz Göçmenin Hesabının Kötüye Kullanılması”**
🎬 Olay:
Suriyeli A., uzun süredir işsizdir ve ilçedeki tanıdığı B. kendisine “yardım amaçlı” hesabını kullanmak istediğini söyler. Ona göre “yurtdışından gelen akrabalarının parası” A.’nın hesabında bekletilecek, sonra B. bu parayı alıp akrabalarına ulaştıracaktır.
A., herhangi bir menfaat elde etmez.
Hesabına 42.000 TL gelir.
A., parayı çekmez, havale etmez, hesabına giriş yapan kişinin kim olduğunu bilmez. Bir gün sonra hesap MASAK tarafından dondurulur; paranın internet üzerinden yapılan dolandırıcılık faaliyetinden geldiği anlaşılır.
⚖️ Hukuki Değerlendirme:
- A.’nın parayı bizzat çekmemiş olması, herhangi bir menfaat kazanmaması, işlemin niteliğini anlamayacak kadar düşük seviyede bilgi verilmesi → kast yönünden zayıf emareler oluşturur.
- Bu durumda A.’nın suça doğrudan kastla katıldığı söylenemez.
- Ancak A.’nın “hiç tanımadığı kişilerin yüksek meblağda para göndermesini garip bulmaması” nedeniyle taksirli sorumluluk aranabilir; fakat dolandırıcılık suçunun taksirli hali yoktur.
- Somut olayda TCK 158’den mahkûmiyet için gerekli olan “öngörme ve kabullenme” unsuru yeterince güçlü değildir.
📌 Muhtemel Sonuç:
A. hakkında TCK 158 yönünden beraat kararı verilebilir; ancak 5549 sayılı Kanun m.15 (yükümlülüğe aykırılık – hesabını kontrolsüz kullandırma) kapsamında adli para cezası gündeme gelir.
❓ SIKÇA SORULAN SORULAR
1️⃣ Banka hesabımı başkasına kullandırırsam ceza alır mıyım?
Evet. Hesabın suçta kullanılacağını bilerek veya en azından öngörüp kabullenerek hesabını başkasına veren kişiler, TCK 158/1-f kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçundan sorumlu tutulabilir.
Bilmediğini iddia eden kişi açısından ise olayın tüm koşulları değerlendirilir.
2️⃣ “Hesabım kullanıldı ama ben bilmiyordum” demek yeterli midir?
Hayır. “Bilmiyordum” beyanı tek başına yeterli değildir.
Savcılık ve mahkeme:
- menfaat elde edilip edilmediğine,
- paranın bizzat çekilip çekilmediğine,
- fail ile ilişkiye,
- işlemlerin olağan akışa uygun olup olmadığına
bakarak kastı somut emarelerle araştırır.
3️⃣ Sırf komisyon aldığım için dolandırıcı sayılır mıyım?
🔸 Komisyon almak kast yönünden güçlü bir emaredir,
🔸 Ancak tek başına mahkûmiyet nedeni değildir.
Menfaatin niteliği, olayın akışı ve kişinin bilgi düzeyi birlikte değerlendirilir.
4️⃣ TCK 158/1-f’nin cezası nedir?
Bu bent kapsamında ceza:
➡️ 4 yıldan 10 yıla kadar hapis,
➡️ 5.000 güne kadar adli para cezasıdır.
Mağdur sayısı, zincirleme suç veya örgüt bağlantısı cezayı daha da artırabilir.
5️⃣ Hesabım dolandırıcılıkta kullanıldı ama ben para çekmedim. Sorumlu olur muyum?
Bu durum lehinizedir ama otomatik olarak sorumsuzluk doğurmaz.
- Menfaat yoksa,
- Parayı çekmediyseniz,
- Havale yapmadıysanız,
- Fail ile bir ilişkiniz yoksa,
kast zayıf kabul edilebilir.
Yine de tüm deliller birlikte değerlendirilir.
6️⃣ Hesabımı kullanan kişi tanıdığım biri. Bu benim aleyhime midir?
Bazı durumlarda evet.
Yakın ilişki, güven ilişkisi, birlikte hareket etme ihtimali gibi unsurlar, kastı güçlendirebilir.
Ama her olay kendi içinde incelenir.
7️⃣ Banka hesabımı ücretsiz verdim. Yine de suç işler miyim?
Evet. Menfaat elde edilmemesi kastı tamamen ortadan kaldırmaz.
Önemli olan bilme veya öngörme unsurudur.
8️⃣ Dolandırıcılık suçu oluşmazsa başka hangi suçtan sorumluluk doğabilir?
Banka hesabını kontrolsüz şekilde kullandırmak,
➡️ 5549 sayılı Kanun m.15 uyarınca
“yükümlülüğe aykırılık” suçunu oluşturur.
Bu suçun cezası:
👉 6 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
9️⃣ Banka hesabımı kullandırdığım için adım MASAK’a bildirilir mi?
Evet. Şüpheli işlem tespiti hâlinde banka otomatik olarak MASAK’a bildirim yapar.
Hesap dondurulabilir, işlem geçmişi incelenir ve savcılık soruşturma başlatabilir.
🔟 Sosyal medya üzerinden iş ilanı görüp hesabımı verdim. Dolandırıcı sayılır mıyım?
Bu tür ilanların çoğu dolandırıcılık girişimidir.
Mahkemeler bu durumlarda kişinin:
- ilan içeriğini,
- işin mantığını,
- aldığı riskleri,
- elde ettiği komisyonu
değerlendirir.
“Kandırıldım” savunması mümkündür ama somut emarelerle desteklenmelidir.
1️⃣1️⃣ Hesap açmamı isteyen kişi kimlik fotoğrafımı aldı. Bu tehlikeli mi?
Kesinlikle!
Dolandırıcılar genellikle:
- kimlik fotoğrafı,
- selfie,
- adres bilgisi
talep ederek hem hesap açtırır hem de ileride sizi hedef haline getirecek belgeler oluşturur.
Bu, mağduriyeti artıran bir durumdur.
1️⃣2️⃣ Banka hesabımı ben değil, ailemde biri kullanmış. Yine de bana dava açılır mı?
Evet, hesap sizin üzerinizdeyse ilk şüpheli sizsiniz.
Sonradan hesabı aile üyesinin kullandığı ispatlanırsa, sorumluluk o kişiye kayabilir.
Ancak bunu somut delillerle göstermeniz gerekir.

Bir yanıt yazın