Bir İşçinin Gözünden Avukat Arayışı Gaziantep Avukatı

Bir İşçinin Gözünden Avukat Arayışı

Ben Bu Şekilde Daha Fazla Devam Edemem! – Bir İşçinin Gözünden Avukat Arayışı

İlk kez dile döktü bu cümleyi.
Bir cuma günü, saat öğleden sonra üç sularında…
Mesainin ortasında, yorgunluktan beline inmiş bir ağırlıkla bir köşeye otururken fısıldadı içinden:

“Ben bu şekilde daha fazla devam edemem…”

Sekiz yıldır çalışıyordu orada.
Her sabah 07.30’da işbaşı yapar, çoğu akşam 20.00’de çıkardı.
Yeri geldi kamyon boşalttı, yeri geldi bilgisayar başında stok sayımı yaptı, bazen ambar temizledi, bazen yöneticinin evine perde taktı.

Hiçbir zaman “Bu görev sana ait değil” demedi.
Ama bir gün geldi, artık beden değil, ruh dayanamamaya başladı.
Çünkü…

  • Resmi tatil farkı yatırılmıyordu.
  • Elden verilen paralar bordroda görünmüyordu.
  • SGK primleri, asgari ücretin biraz üzerinde yatırılıyor ama fiilen aldığı maaşın yanına yaklaşmıyordu.
  • Mesai saati dışında gelen WhatsApp mesajları artık talimat hâlini almıştı.
  • Çalışma ortamında maske yoktu, havalandırma çalışmıyordu.
  • Amirin tek cümlesi ise şuydu: “Beğenmiyorsan kapı orada!”

Ve o gün, gerçekten kapıyı gördü.
Ama çıkmadan önce bir karar verdi: “Bu kez hakkımı arayacağım.”

Avukatın Ofisinde: Sıradan Sorular Değil, İnsanı Anlatan Sorular

Kapıdan içeri girdiğinde, karşısındaki avukat hemen konuşmadı.
Önce sustu. Sonra kibarca sordu:

“SGK hizmet dökümünüzü alabilir miyim?”

Monitörde açılan belgeye uzun uzun baktı.
Tek tek yılları inceledi. Yanına not aldı.

“Burada primler hep aynı miktarda yatmış, ama siz o dönemde fazla mesai yaptığınızı söylediniz. Maaşınızda her ay aynı yansıma mı vardı?”
“Elden ödeme yapıldığını söylediniz, bankadan yatanla elden verilen arasındaki farkı gösteren hesap hareketlerini çıkartabilir misiniz?”
“Bu dönemlerde WhatsApp’tan gelen iş talimatları oldu mu? Özellikle görev dışı işler ya da mesai dışı zamanlarda?”
“İşe giriş-çıkışlar puantajla mı tutuluyordu? Kart sistemi ya da parmak okutma var mıydı?”
“İmzalı bordrolarda fazla mesai, resmi tatil ücreti, hafta tatili gibi tahakkuklar yazıyor muydu?”
“Tutanak tutuldu mu hiç hakkınızda? Yazılı savunma verdiniz mi? Ne yazdınız, o gün gerçekten o işi yapmamış mıydınız?”
“Yıllık izinlerinizi ne şekilde kullandırıyorlardı? Parçalı mıydı? Evrakta başka gösterilip size fiilen izin verilmediği oldu mu?”

Adam cevap verdikçe, avukat not aldı.
Ama sadece cevapları değil, cevaplar arasındaki boşlukları da gördü.
Konuşan sadece işçi değildi.
Anlatan; bir çocuğun okul masrafına yetişememiş bir baba, bel fıtığı raporu görmezden gelinmiş bir beden, gece 02.00’de iş mesajına “Tamam müdürüm” yazmak zorunda kalmış bir ruh hâliydi.

Hangi Avukat? Nasıl Anlaşılır?

O gün ofisten çıktığında kafasında hâlâ onlarca soru vardı ama artık bir şeyi biliyordu:

Beni anladı… Sadece davamı değil, beni de sahiplenecek biriyle karşılaştım.”

İyi bir işçi avukatı bazen çok konuşmaz.
Ama sorduğu birkaç doğru soruyla sizin yıllarca söyleyemediğiniz her şeyi anlar.
İşte o zaman anlarsınız: Bu işi sadece bilen değil, bu işin içinde yaşayan biriyle karşı karşıyasınız.

O yüzden…
Avukat ararken sadece “dava kazanır mıyım?” diye sormayın.
“Bu adam beni anladı mı?” diye de sorun.

Çünkü sizin davanız sadece bir dosya değil.
O, hayatınızın özeti.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

WhatsApp
Avukata Soru Sor
Merhaba, daha fazla bilgi için, konusunda uzman avukat ile görüşmek ister misiniz?
Call Now Button